Odatv Genel Yayın Direktörü Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu, daha evvel bütün bilgileri kamuoyuna açıklamış MİT şehidinin cenazesini husus alan haber nedeniyle iki buçuk aydır tutuklu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma belgesine kısıtlılık kararı alıp belgedeki bilgileri avukatlarla dahi paylaşmazken, savcılığın sızdırdığı bilgiler manipüle edilerek Sabah’da yer almıştı. Geçmişte FETÖ temaslarını açığa çıkardığımız Sabah muhabirleri bir periyot Zaman’ın Taraf’ın yaptığı üzere palavra haberlerle algı oluşturma çabası içine girmişti.
Odatv bu kere kamuoyuna bugüne kadar yansımayan bir bilgiyi “sızıntı” ile değil; bileğinin hakkı, gazetecilik ısrarı ile açıklıyor.
Önce şunu söyleyelim, dostunun düşmanının kabul ettiği üzere Odatv yaptığı gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanıyor. Odatv Yayın Direktörü ve Haber Müdürü haber nedeniyle tutuklu.
Peki, Sabah’ın Yayın Direktörünün yolu İsimli makamlara neden düşer?
Öyleyse tane tane anlatalım…
Sabah’ın Odatv aleyhinde manipülasyon yapan haberlerini yayınlayan internet sitesinin yayın direktörünün ismi İsa Tatlıcan.
Tatlıcan, 1 Mart 2019’da saat 11’e hakikat İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün kapısından içeri girdi. Polisin karşısına oturdu. Kendisine avukat isteyip istemediği soruldu. “Hayır” dedi.
Polisin ona tek bir sorusu vardı:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/103113 sayılı soruşturması ile ilgili olarak sözünüzü veriniz”
Söz konusu soruşturma numarası neydi?
Hemen savcılık kayıtlarını açalım. Tam olarak şu yazıyor:
Adnan Oktar Silahlı Hata Örgütü (AOSSÖ)
Şaşırdınız mı?
Peki, neden Sabah’ın Yayın Direktörüne “Adnan Oktar Cürüm Örgütü” soruldu?
Yanıtı kendisinden aktaralım: “1996 yılında abim Bülent Tatlıcan vasıtasıyla Adnan Oktar Kümesiyle tanıştım.”
Tatlıcan kendisinin örgütten ayrılığını ise şöyle anlattı:
“1999 yılındaki operasyonun akabinde 2000’li yılların başı itibariyle kümeden uzaklaştım.”
Adnan Oktar’ın imamlarından olan ağabeyi ile birlikte örgüte mensup olduğunu söyleyen Tatlıcan, anlattığına nazaran kendi isteğiyle örgütten ayrılmıştı.
Nedense ayrıldığını söylediği tarihten sonra ne şikâyetçi olmuş ne de kümeyle karşı karşıya gelmişti.
19 yıl sonra ise bir anda şikâyetçi olmaya karar vermişti:
Savcılık da örgütün imamlarından olduğunu itiraf eden İsa Tatlıcan’ı ağabeyi ile birlikte davanın müştekileri listesine yazdı. Lakin başlar da karıştı.
“Her koyun kendi bacağından asılır” diyerek ağabeyinin evrakını bir kenara bırakıp, Sabah Yayın Direktörü İsa Tatlıcan’a odaklanıp soruyoruz:
Adnan Oktar’ın imamlarından olduğunuzu 20 yıl nasıl sakladınız?
Herkesin belgesini açarken, savcılıktan sızdırırken manipülasyonlar yaparken sıra kendinize gelmedi mi?