Yeni Şafak gazetesi müellifi Hayrettin Karaman, salgın nedeniyle hayatını kaybeden sıhhat çalışanlarının “şehit” olduğunu öne sürdü.
Hayrettin Karaman, “Şehit sağlıkçılar” başlıklı yazısında, “Hadislere ve yorumlarına baktığımızda şehitlerin iki kısım olduğunu görüyoruz” tabirlerini kullandı.
“Birinci kısmı yasal savaş meydanında ölenler. Bunlara ‘hakiki şehitler’ deniyor; yıkanmadan, üzerlerindeki elbiselerle namazları kılınarak defnediliyorlar” diyen Hayrettin Karaman şöyle devam etti:
“İkinci kısım şehit kararında olanlar; bunlara da ahiretteki lütuf ve nimetler gerçek şehitler üzere oluyor, lakin yıkanıyorlar, kefenleniyorlar ve namazları kılınarak defnediliyorlar.
Yıkamak ve kefenlemek bunu yapacak olanlar için hastalığın bulaşması üzere bir tehlike taşıyorsa yahut bedenleri müsait değilse bu takdirde mümkün ve tehlikesiz olan ne ise o yapılıyor, öbürleri terk ediliyor; zira yaşayanların hayatını korumak, ölenleri olağan hallerde olduğu üzere yıkamak ve kefenlemekten daha değerlidir.”
“HADİSLER BU TÜRLÜ ÖLENLERİN DE ŞEHİT OLDUKLARINI TABİR EDİYOR”
Hayrettin Karaman “Yazının başlığını niye ‘Şehit Sağlıkçılar’ diye yazdım?” diyerek şunları yazdı:
“Çünkü koronavirüs salgınında tehlikeyi göze alarak hastaların imdadına koşan sıhhat elemanları şayet hastalığı kapar da vefat ederlerse iki cihetten ‘ikinci kısımdaki şehitlerden’ oluyorlar. Zira canı korumak için gayret ederken ölüyorlar; hadisler ‘canı korumak için saldıranla savaşırken ölenlerin şehit olduğunu’ bildiriyor. Bir de salgın hastalığa yakalanarak ölüyorlar ve hadisler bu türlü ölenlerin de şehit olduklarını söz ediyor.”
“ŞEHİT OLANLAR YEDİ ÇEŞİTTİR”
“Buhârî ve Müslim’in kitaplarına aldıkları bir hadîsin meali şöyledir” diyen Karaman şunları aktardı:
“Efendimiz buyurdular ki: Şehitler beş çeşittir: Tâûndan ölenler, karın ağrısından ölenler, suda boğularak ölenler, yıkıntının altında kalarak ölenler ve Allah yolunda savaşırken ölenler.
Tâ’ûn veba ve kolera üzere bulaşıcı hastalıklardır. ‘Mebtûn’ diye söz edilen hastalık ise karın ağrısı ishal v.b. belirtiler veren ölümcül salgın hastalıklardır.
Mâlik, Ebu Davud, Nesâî ve İbn Mâce üzere muhaddislerin rivayet ettikleri bir diğer hadisin de meali şöyledir:
‘Allah yolunda ölenlerden öbür şehit olanlar yedi çeşittir: Tâûndan ölen şehiddir, suda boğulan şehittir, zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı-pleurisy) hastalığından ölen şehittir, karın ağrısından ölen şehittir, yangında ölen şehittir, yıkıntı altında kalarak ölen şehittir, hamilelikte ölen bayan şehittir.”
NİHAT HATİPOĞLU GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Sabah gazetesi müellifi ve Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Nihat Hatipoğlu, bulaşıcı hastalıktan vefat eden Müslümanların şehit sevaplarından bir kısmını kazandığını öne sürmüştü.
Hatipoğlu yazısında şunları kaydetmişti:
“Allah’ın lütfudur. Müslümanın ani mevti bir armağandır. Eza çekmediği için hastalanarak, çekerek vefatı ise tövbeye vesiledir. Bulaşıcı hastalık üzere bir halle vefat ederse şehitlerin sevaplarından bir kısmını kazanır.
Göçükte ölen, yanarak ölen, boğularak ölen, doğum yaparken ölen şehittir.
Şehitlerin nimetlerinden yararlanır.
Kısaca müminin her hali hoştur.”