Yapımcı ve oyuncu Tuba Ünsal “Türkiye’de hiçbir alanla toplumsal cinsiyet eşitliği kelam konusu değil. Maalesef çok ataerkil. Oyunculuk yaparken bayan olmanın zorluğu, erkeklerle birebir koşullarda çalışmamak. Birebir vakit diliminde çalışıyorsunuz, birebir mesaiyi, emeği harcıyorsunuz lakin Türkiye’de erkek oyuncular çok daha fazla para kazanıyor” dedi.
Sputnik’ten Burcu Okutan’ın haberine nazaran üretimci ve oyuncu Tuba Ünsal Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hala gerekli düzeye ulaşmadığını vurgulayarak “Türkiye’de hiçbir alanla toplumsal cinsiyet eşitliği kelam konusu değil. Maalesef çok ataerkil. En son ‘Masallardan Geriye Kalan’ isimli bir sinemada ‘Asya’ karakterini canlandırdım. Asya, non-binary yani kendini bayan ya da erkek olarak tanımlamayan, cinsiyet kavramını reddeden bir karakter. ‘Kadın, erkek sevmeyeceksin, insan seveceksin’ diyor yani. Sinema çıktıktan sonra bayan ve LGBT dernekleri sinemaya sahip çıktı. Lakin geri kalan taraftan o kadar çok hakaret yedik ki. Halbuki Asya karakteri tam olarak Mevlana’nın söylediğini yapıyor. ‘Ne olursan ol, gel’ ideolojisiyle. Biz bayan, erkek olmak ya da geylerle, lezbiyenlerle ilgili gerginiz. Cinsiyetlerin üzerinde büyük büyük kütleler, algılar var. Bunun tam zıddını söylemeye çalışırken şunu anladım; Türkiye, bunların konuşmak için hala çok bebek adımlarında bir ülke. Fakat bizim üzere insanların taşın altına elini koyması gerekiyor. Zira sanatkarın toplumdaki duruşum toplumun istediğini vermek değil, topluma yol göstermek, ışık tutmak olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“TÜRKİYE’DE BAYAN OYUNCU OLMANIN ZORLUĞU, ERKEKLERLE BİREBİR KAİDELERDE ÇALIŞMAMAK”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yatırım Kulübü’nün düzenlediği ve Sputnik’in medya sponsoru olduğu aktiflikte konuşan Ünsal “Oyunculuk yaparken bayan olmanın zorluğu, erkeklerle tıpkı kurallarda çalışmamak. Tıpkı vakit diliminde çalışıyorsunuz, birebir mesaiyi, emeği harcıyorsunuz lakin Türkiye’de erkek oyuncular çok daha fazla para kazanıyor. Türkiye’de sinemada, tiyatroda bayan öyküleri çok az esasen. Toplum bayan hikayelerindense, vurdulu kırdılı erkek mafya öykülerini daha çok seviyor. Biraz da buradan geliyor aslında. Ancak inanıyorum ki, yakın gelecekte bu istikrarlar değişecek” sözlerini kullandı.