Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Akıncı davasında sanıkların temel hakkında mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
Bugünkü celsede savunma yapan periyodun Hava Kuvvetleri Kumandanı Abidin Ünal'ın müdafaa şefi eski astsubay Fatih Kahraman, savunma hakkının 1 günle sınırlanmasına reaksiyon göstererek, Mahkeme Lideri Selfet Giray'ı, “Hak hırsızlığı, yıllarınızı verdiğiniz hukuk adamlığınıza gölge düşürecektir” kelamlarıyla eleştirdi.
Kahraman, “Bu davada, 'Bizi ikna edeceksiniz' kelamını çok duyduk. Sizi ikna etmek ne demek, çok düşündüm. Abidin Ünal gelip, 'Fatih hatasızdır. Tüm buyrukları ben verdim' dese de sizin ikna olmayacağına ikna oldum” dedi.
15 Temmuz'la ilgili olarak komuta kademesi ve MİT Müsteşarı'ndan hesap sorulmamasının darbenin gerçek sorumlularına ulaşılmasını engellediğini vurgulayan Kahraman, Lider Giray'ın da katıldığı bir çalıştayda “Şüpheden devlet yararlanmalı” biçiminde bir kriter belirlendiğini hatırlattıktan sonra şöyle konuştu:
“Ancak Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Kâfi ve Emre Belözoğlu'nda devlet kuşkudan yararlanmamış, erklerin baskısı ile beraat ettirilerek, kuşkudan sanığın yararlanması sağlanmıştır.”
“BUNLARIN DENETİMLİ BİR FORMDA AKINCI'YA GETİRİLMESİNİ, OBURLARININ BIRAKILMASINI SÖYLEDİ”
Kahraman, 15 Temmuz gecesi İstanbul Moda'daki düğünden Akıncı'ya gidişleriyle ilgili olarak şunları anlattı:
“Moda'dan çıkarken Abidin Ünal bir not verdi. Hatırladığım, Mehmet Şanver ve Hasan Küçükakyüz'ün isimleri vardı. Abidin Ünal, bunların denetimli bir halde Akıncı'ya getirilmesini, oburlarının bırakılmasını söyledi.
Helikopterde de telefon görüşmelerine devam etti. Sabiha Gökçen'deki VIP uçağa geldiğimizde uçuş grubuna 'İyi akşamlar' dedi ve ben refakat ettiğim için 'Akıncı'ya gidiyoruz' dedi. Akıncı'ya inince direkt 141. Filo'ya gidileceğini söyledi. Geçtik. 30-40 asker vardı. Kumandanı selamladılar, o da 'İyi akşamlar, kolay gelsin' dedi. Harekat Kumandanı Ahmet Özçetin'le ofis üzere bir odaya geçtiler.
Öyle Abidin Ünal'ın söylediği üzere kırık dökük, boş bir oda değildi. Kapıyı kapatıp, bir süre konuştular. Bir müddet sonra çıktılar. Abidin Ünal tuvalete gitti. Sonra harekat komutanın odasına geçtiler. Orada bir tutuklu yoktu, biz de gardiyan değil, muhafaza personeliydik. Saat 04.00 üzere tekrar tuvalete gitti. Çıktığında bana 'Araç hazır olsun' dedi.
Ben VIP minibüse giderken, o odadan telefonunu aldı. Aracı ben kullandım. Üs komutanın karargahına gittik. Orada görüştüğü kişi Hulusi Akar'dır. Ben gördüğümü söylüyorum.”
“BENİ ATEŞE ATMASININ SEBEBİ İSPATLANMASI İMKANSIZ BU GÖRÜŞMENİN ŞAHİDİ OLMAMDIR”
Abidin Ünal için, “Kuyruğunu kurtarma derdinde” tabirini kullanan Kahraman, şöyle devam etti:
“Abidin Ünal odada tutulduğu sürece hiçbir şey yiyip, içmediğini söyledi. Öyleyse bu kadar sık tuvalete gitmesinin sebebi neydi? Yaz günü üşüttü mü? Akıncı'da yalnızca kendi imgelerinin ortaya çıkmasıyla kendisine karşı tutum alındığı hissine kapıldığı anlaşılıyor. Üstü kapatılmaya çalışılsa da Akıncı'da Hulusi Akar'la görüşme yaşanmıştır, gerçektir ve her iki taraf da bu sır görüşmeyi bilmektedir. Kendisinin kamuoyunun önüne atılması, Hulusi Akar'ın ise işin içinden sıyrılıp, kamuoyunda karşılık bulmasından paniklendi.
Ancak mahkemeye rahatça gelip gitmesi, kendisine istediği teminatın verildiğini gösteriyor. Çok müddettir neden cezaevinde olduğumu düşünüyorum. O sır görüşmenin, Abidin Ünal'ın telefonuyla an be an gelişmeleri takip etmesinin tek şahidi benim. Beni ateşe atmasının sebebi, ispatlanması imkansız bu görüşmenin şahidi olmamdır. Dışarıda olup da bunu açıklasaydım, her halde yer yerinden oynardı.”
“BEYANLARI UYDURMADIR VERDİĞİ BUYRUKLARI GİZLEMEYE ÇALIŞMIŞTIR”
Ünal'ın, “Bana silah doğrulttular” tabirinin tam bir iftira olduğunu öne süren Fatih Kahraman, “Hiçbir kamera kaydında bu türlü bir manzara yok. Silah nasıl doğrultulur, erden orgenerale herkes bilir. Bu türlü ucuz bir söz koca bir orgenerale yakışmamıştır. Beyanları uydurmadır, verdiği buyrukları gizlemeye çalışmıştır” dedi.